“Piyasa istikrarı ile üretici tüketici ve sanayici memnuniyetini önemsiyoruz”
Türkiye’de üretici ve tüketici arasındaki hassas dengenin korunması ve piyasa istikrarının sağlanmasını amaçladıklarını söyleyen Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Genel Müdürü Ahmet Güldal, başta hububat ve bakliyat olmak üzere ürünlerin iç ve dış piyasalarını yakından takip ederek, Türkiye’nin her noktasında fiyat istikrarı ile üretici, sanayici ve tüketici memnuniyeti için gayret gösterdiklerini belirtti.
Türkiye’nin 2023 yılında verimli bir sezon geçirdiği bilgisini veren Ahmet Güldal, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) hububat alım fiyatının 6 Haziran tarihinde hasatla birlikte açıkladığını ve fiyatların üreticileri memnun ettiğini kaydetti.
Güldal, “Üretimin sürdürülebilirliğini temin etmek üzere açıklanan alım fiyatları ve yüksek rekolte, üreticilerimizin TMO’ya ürün satış talebinin yüksek olmasını sağladı. TMO 2022’de 510 olan alım noktası sayısını 2023’te 614’e yükseltti, alım kapasitelerini ve çalışma sürelerini de artırdı. Hasat son bulup son ürün alınana kadar TMO alımları yurt genelinde devam etti” dedi.
“85 yıllık tarihinin alım rekoru bu sezon kırıldı”
TMO’nun bu sezonda ise 85 yıllık tarihinin alım rekorunu kırarak, 13 milyon tonun üzerinde bir alıma imza attığına dikkat çeken Ahmet Güldal, bununla birlikte stoklarındaki arz fazlası makarnalık buğdaylardan 125 bin tonun ihraç edildiğini iletti.
Güldal, alım fiyatlarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Hububatın haricinde 2023 yılı mısır alım fiyatını, 6 bin TL /Ton olarak açıkladık ve toplam 131 noktada üreticiden 1 milyon 335 bin ton mısır alımı yaptık. Aynı şekilde 2023 yılında çeltik alım fiyatlarımızı, çeşitlerine göre 20 bin TL/ Ton ile 24 bin TL/Ton aralığında açıkladık. Toplam 16 noktada 34 bin ton çeltik alımı gerçekleştirdik. Bakliyat ürünlerinde ise 2023 yılında oluşan serbest piyasa fiyatları üretici beklentisini karşılar düzeyde gerçekleştiğinden kurumumuz tarafından fiyat açıklama gereği duyulmadı.”
“Piyasa istikrarının sigortasıyız”
Ahmet Güldal, üreticilerden alınan ürünlerin ihtiyaç durumuna göre ilgili sektörlere satışını da zaman zaman gerçekleştirdiklerini belirterek, “Hem alım hem de satış faaliyetlerimizi göz önüne aldığımızda TMO stoklarının, ülkemiz piyasa istikrarının sigortası olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Cari tarih itibarıyla ülke genelinde 2024 yılı hububat hasatı henüz başlamadı. Geçtiğimiz yıl çok verimli ve bereketli bir sezon yaşadık. Temennimiz, 2024 yılının da geçen yıl gibi olmasıdır.
Önümüzdeki aylarda iklimsel olarak bir sıkıntı yaşanmazsa yine bereketli bir sezon gerçekleşeceğini öngörüyoruz” ifadesini kullandı. Hububatta hasat ve piyasa durumunu yakından takip ettiklerini belirten Güldal, 2024 alım dönemi için gereken hazırlıkları tamamladıklarını dile getirdi. Güldal, “Geçmiş yıllarda olduğu gibi bu yıl da üreticimizi mağdur etmeyecek, üretimin sürdürülebilirliğini sağlayacak her türlü adımı atacağız. TMO olarak 2024 hasat döneminde de randevu sistemi ve planlanan alım ve depolama programları doğrultusunda üreticiyi mağdur etmeyecek tüm tedbirleri almış durumdayız” dedi.
“Buğday unu ihracatında 2005’ten bu yana global pazarda 1’inci sıradayız”
Türkiye’de 2023 yılı buğday üretiminin son 8 yılın, arpa üretiminin ise son 17 yılın en yüksek seviyesinde gerçekleştiğini kaydeden Ahmet Güldal, mısır, kırmızı mercimek, yeşil mercimek ve nohut ürünlerinin üretiminde de ciddi artışlar yaşandığını söyledi. Buğdayda, Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ihracat bazlı ithalat yapıldığını belirten Güldal, alınan buğdayların un, makarna, irmik vb. mamul olarak ihraç edildiğini ve buğday unu ihracatında Türkiye’nin 2002 yılında dünyada 11’inci sırada iken, 2005 yılından beri dünyada 1’inci sırada yer aldığını sözlerine ekledi.
“Makarnalık buğday ve mısırda hammadde ihracatı yaptık”
2023 yılında hububat üretimindeki artışla birlikte makarnalık buğday ve mısırda hammadde ihracatı da gerçekleştirildiğini ifade eden Ahmet Güldal, bakliyat ürünlerine bakıldığında, artan üretimle birlikte Türkiye’nin 2018 yılından itibaren nohutta net ihracatçı konumuna geldiğini bildirdi.
Kırmızı mercimekte ise Türkiye’nin transit konumunun sağladığı avantaj ile önemli bir ‘yeniden ihracat’ ülkesi olduğunaatıfta bulunan Güldal, şunları kaydetti: “Bu ticaretten de dış ticaret geliri sağlıyoruz. Ülkemizin bu anlamda bakliyat ürünlerinde dünyada bir marka değeri vardır. Stratejik ürünler olması nedeniyle, bu ürünlerde kendine yeterliliği sağlamak öncelikli hedefimiz. İhracat yönüyle değerlendirildiğinde, öncelikle yurt içinde arz güvenliğini sağlamak önemli. İlgili bakanlıklarımızla istişare halinde arz güvenliğini sağlamaya yönelik dönem dönem dış ticaret tedbirleri alınabiliyor.
İhracatımızın artmasının ön şartı üretimimizi artırmak. Bu doğrultuda Hükümetimizin ve Bakanlığımızın hedefleri doğrultusunda TMO olarak biz de tüm imkânlarımızı seferber ediyoruz. Cari tarih itibarıyla stoklarımızda 14,5 milyon ton ürün bulunuyor. Depolanan ürünlerin gerek nicelik gerekse nitelik bakımından herhangi bir kayba uğramaması için hem güvenlik hem de muhafaza yönüyle gerekli tedbirleri zamanında alıyoruz. 2024 yılı hububat alımı için toplam 12 milyon ton ürünü depolayabilecek imkâna sahip olduğumuzu söyleyebilirim.”